EĞİTİM
GENEL MÜZİK BİLGİLERİ
İSTİKLAL MARŞI
(NEFES ALMA YERLERİNE VE UZATILAN HECELERE UYARAK DOĞRU OKUMA)Korkma sönmez bu şafaaaklarda'
Yüzen al sancaaak'
Sönmeden yurduumun üstünde'
--> Tüten en son ocak o benim milletimiiin' <--
Yıldızıdır parlayacak o benimdiir'
O benim milletimindir ancaaak'
Çatma kurban olayııım'
Çehreni ey nazlı hilaaal'
Kahraman ırkııma bir gül ne'
--> Bu şiddet bu celal sana olmaz döküleeen' <--
Kanlarımız sonra helal hakkıdır'
Haakka tapan milletimin İstiklaaal'
>
SESİN OLUŞUMU
Ses bir enerji türüdür. Bir cismin vurma, çarpma, üfleme, sürtme, çekme, itme gibi etkiler sonucu titreşmesiyle oluşur.
Ses her ortamda aynı hızla hareket etmez. Sesin yayılma hızı ortamın cinsine ve yoğunluğuna bağlıdır. Ses en hızlı katı maddelerde yayılır, en yavaş gaz maddelerde yayılır. Örneğin sesin demirde yayılma hızı havadan yaklaşık on beş kat daha fazladır.
Ortamın yoğunluğu arttıkça sesin yayılma hızı da artar. Katı cisimlerin molekülleri birbirine çok yakındır. Bu yüzden ses, moleküller arasında daha hızlı hareket eder. Havada böyle bir durum söz konusu değildir. Moleküller arasındaki mesafe daha fazla olduğu için, sesin bir molekülden diğerine geçişi daha yavaştır.
Aşağıdaki listede sesin farklı ortamlardaki (yaklaşık) yayılma hızlarını görebilirsiniz.
-Sesin havadaki yayılma hızı: 340 metre/saniyedir.
-Sesin sudaki yayılma hızı : 1484 metre/saniyedir.
-Sesin tahtadaki yayılma hızı: 4700 metre/saniyedir.
-Sesin demirdeki yayılma hızı: 5100 metre/saniyedir.
-Sesin havadaki yayılma hızı: 340 metre/saniyedir.
-Sesin sudaki yayılma hızı : 1484 metre/saniyedir.
-Sesin tahtadaki yayılma hızı: 4700 metre/saniyedir.
-Sesin demirdeki yayılma hızı: 5100 metre/saniyedir.
SESİ İŞİTME SÜRECİMİZ
Hava, sıvı ya da katı madde aracılığı ile dalgalar halinde yayılan ses titreşimleri, kulağa ulaşır. Kulağa ulaşan ses dalgaları kulak kepçesiyle toplanarak dış kulak yolunu geçerek orta kulaktaki kulak zarını titreştirir. Bu titreşimler çekiç, örs ve üzengi kemikleri yardımıyla iç kulağa iletilir. Çekiç, örs ve üzengi aracılığıyla salyangoza (yani İç kulakta bulunan ve salyangoz kabuğunu andıran işitme organına) ulaşan titreşimler işitme sinirleri aracılığıyla beynimizin işitme merkezine iletilir. Burada kısa süre içinde çözümlenen titreşimler süre, yükseklik, gürlük ve tını olarak anlam kazanır.MÜZİK YAZISININ TARİHÇESİ
Seslerin ve sesleri meydana getiren ezgilerin kağıt üzerine ne zaman yazılmaya başlandığı kesin olarak bilinmemekle beraber tarihte seslere ad vermeyi ilk düşünen, M.S. 480-524 yılları arasında yaşayan Roma'lı filozof Boethius'tur. Bu adlandırmaya göre A (la), B (si), C (do), D (re), E (mi), F (fa), G (sol) şeklindedir. Ancak bu tür sıralama ezgiyi daha önceden çok iyi bilenlerin işine yarıyordu. Daha sonra bu adlandırmaya Neuma denilen bir takım şekiller eklendi. Notaların bugünkü şekliyle (do-re-mi-fa-sol-la-si) adlandırılmasını ilk bulan Paris'te doğduğu sanılan Milano'lu Guido d'Arrezzo'dur. Bugünkü nota sistemi dokuzuncu yüzyılda kullanılmaya başlamıştır. Türklerdeki nota yazısının gelişiminde, dokuzuncu yüzyılda alfabe Ebced notası, onyedinci yüzyılda Kutbi Nebi Osman Dede notası, Ali Ufki ve Kantemiroğlu notası ile batıda uygulanan nota sistemi, ondokuzuncu yüzyılda Hamparsun nota yazımı sistemleri kullanılmıştır.
MÜZİK YAZISININ TEMEL ÖGELERİ
Dizek: Ezgilerin yazımı için birbirine paralel 5 çizgi ve 4 aralıktan oluşan şekle denir.
İlave Çizgi: Dizeğin altına ve üstüne konulan küçük çizgilere denir. Seslerin incelik-kalınlık durumuna göre istenildiği kadar ilave çizgi kullanılabilir. İlave çizgi dizeğe paralel olarak çizilmektedir.
Anahtar (Açkı): Notalar kendi başlarına belirli sesleri gösteremezler. Notaların adının belli olabilmesi için anahtar kullanılmaktadır. Kullanılan her anahtara göre notaların adları değişmektedir. (Not: Dizeğin başında bir anahtar olmadan notaları yazamayız.)
Anahtar Çeşitleri:
Notalar:
ÖLÇÜ ÇİZGİSİ - BİTİŞ ÇİZGİSİ
TEKRAR İŞARETLERİ
Tekrar - Yineleme - Röpriz: Müzik parçasının herhangi bir bölmesi iki kere çalınacak veya söylenecekse bunu belirtmek için tekrar (röpriz) işareti kullanılır.
Dolap İşareti: Ezgi baştan birinci dolaptaki tekrar işaretine dek çalınır ve söylenir. İkinci tekrarda birinci dolaba kadar çalınıp söylenir, birinci dolap atlanır ikinci dolap çalınır söylenir.
Senyo: Ezgi baştan çalınır söylenir. Senyo işaretinin ikincisinden birincisine dönülür. Son yazan yerde ezgi bitirilir.
Başa Dön (B.D. ya da D.C): Ezgi başından itibaren çalınır veya söylenir. Herhangi tekrar veya dolap varsa tekrarlanır, yoksa notaların sonuna kadar devam edilir. B.D. yazılı yerden en başa dönülür, son yazan yerde ezgi bitirilir. Yabancı kaynaklarda ise "D.C." ya da "D.C al fine" yazar, fine yazan yerde bitirilir.
NOTA DEĞERLERİ VE VURUŞLARI
HIZ TERİMLERİ - NÜANS TERİMLERİ
-Hız Terimleri: Bir müzik
parçasında parçaların çabukluk
derecelerini göstermek için kullanılan sözcüklere "Hız terimleri" denir. Hız terimlerini belirlemede
kullanılan araca metronom denir.
Metronomlar mekanik (elle kurulan) ve elektronik olmak üzere iki
çeşittir. Metronom sayısı (tempo) göstergeye bağlı olarak çalışan ağırlığın değişmesiyle artar veya azalır. Tempo, göstergenin üzerindeki ölçülere göre ayarlanır.
Ağırlık göstergedeki 60’a getirildiğinde tempo dakikada 60 vuruş yapar. Metronomu ilk kez bulan Mazl (Maelzel), ilk kez Beethoven kullanmıştır.
*Maelzel Johann 1772-1838 yılları arasında yaşamış Alman mucittir. Maelzel’in en ünlü
icadı metronomdur. Dostu Beethoven için
kulak borusu yapmıştır. Mekanik biçimde
kendi kendine işleyen ve orkestranın seslerini veren Panharmonicon’u da bulmuştur.
Hız Basamakları;
Largo: Çok yavaş (40-60 bpm)
Adagio: Çok yavaşa yakın (60-76 bpm)
Andante: Yavaşa yakın (76-108)
Moderato: Orta hızda (108-120 bpm)
Allegro: Hızlı- Neşeli (120-168 bpm)
Presto: Çok hızlı-Çabuk (168-192 bpm)
Accelerando: Gittikçe hızlanarak
Ritardando: Gittikçe yavaşlayarak
-Nüans Terimleri
Nüans: Bir müzik eserinin yorumlanması sırasında, seslere uygulanan hafif-
lik ya da kuvvet derecelerine nüans denir. Bunlar, gürlük terimlerini oluşturur.
Biz konuşurken de tekdüze değil, bazı hece ve sözcükleri hafif, bazılarını ise kuvvetli söyleriz. Bu farklılıklar, müzikal anlatımda önemli bir yer tutar.
Nüans terimleri de tıpkı hız terimleri gibi İtalyancadır ve müzik yazısında kısaltmalar yoluyla belirtilir.
Hız Basamakları;
Largo: Çok yavaş (40-60 bpm)
Adagio: Çok yavaşa yakın (60-76 bpm)
Andante: Yavaşa yakın (76-108)
Moderato: Orta hızda (108-120 bpm)
Allegro: Hızlı- Neşeli (120-168 bpm)
Presto: Çok hızlı-Çabuk (168-192 bpm)
Accelerando: Gittikçe hızlanarak
Ritardando: Gittikçe yavaşlayarak
-Nüans Terimleri
Nüans: Bir müzik eserinin yorumlanması sırasında, seslere uygulanan hafif-
lik ya da kuvvet derecelerine nüans denir. Bunlar, gürlük terimlerini oluşturur.
Biz konuşurken de tekdüze değil, bazı hece ve sözcükleri hafif, bazılarını ise kuvvetli söyleriz. Bu farklılıklar, müzikal anlatımda önemli bir yer tutar.
Nüans terimleri de tıpkı hız terimleri gibi İtalyancadır ve müzik yazısında kısaltmalar yoluyla belirtilir.
Nüans (Gürlük) Terimleri;
Pianissimo (pp-ppp): Çok hafif
Piano (p): Hafif
Mezzopiano (mp): Orta Hafiflikte
Mezzoforte (mf): Orta Hafiflikte
Forte (f): Kuvvetli
Fortessimo (ff): Çok Kuvvetli
Crescendo (cresc.): Gittikçe kuvvetlenerek (<)
Decrescendo (decresc.): Gittikçe hafifleyerek (>)





















